Belge: Birlik Mücadelesi Komünist Hareketin Tarihinde Başarılmış Bir Devrimdir

Marksist Leninist Komünist Parti’nin (MLKP) kuruluşu olan komünistlerin birlik kongresinin ardından kongreye katılan bir delege ile yapılan bu röportajı tarihsel ve güncel değeri nedeniyle, yeniden okurlarımızın dikkatine sunuyoruz.1

Komünistlerin örgütsel birliği için mücadele neyi ifade ediyor?  

Komünistlerin örgütsel birliği uğruna mücadelenin anlam ve önemine birkaç noktadan bakabiliriz. Her şeyden önce komünistlerin tek bir öncü örgüt olarak birleşmeleri bir ilke sorunu. Komünistlerin örgütsel parçalanmışlığı saçma ve akıldışı. Devrimci deneyimler, komünistlerin tek bir öncü parti olarak birleşip örgütlenmesinin proleter devrimin hazırlığının ve zaferinin koşullarından birisi olduğunu gösteriyor. Komünistlerin bu bilinç ve iradeye sahip olması gerekir. Dolayısıyla birlik mücadelesinin bir içtenlik ve tutarlılık sınavı olduğunu da söyleyebiliriz. Kaldı ki, komünistlerin proletaryanın çıkarlarından ayrı; kendi çıkarları olmadığına göre, tarihten kaynaklı ayrı örgütler olarak bölünmüşlük gerçeğinin sürmesi, komünistler bir kez bu bilince ulaştılar mı, saçma ve gericidir.

Eğer bu soruyu, MLKP-K'nın mücadele yürüttüğü coğrafyada devrimci ve komünist hareketin gelişimi bakımından ele alırsak, birlik mücadelesi, devrimci ve komünist hareketin yerleşik geleneklerine, geri ve zayıf yanlarını bir başkaldırıdır.

Komünist hareketin ve mücadelenin gidişatını değiştirmek için tarihsel bir inisiyatif ve girişim niteliğine sahiptir. Yepyeni bir şeydir. Bölünmeler, parçalanmalar söz konusu olduğunda çok bereketli bir coğrafya üzerinde bulunduğumuzu kim reddedebilir ki? Devrimci ve komünist örgütler geçmişte bölünme ve parçalanmalar yolundan ilerlemiştir ama bu yoldan alınabilecek bir mesafe kalmamıştır. Çok açıktır ki, bu yol tükenmiştir. İlkesiz ayrılıkçılık ve birleştiricilik yeteneğinin çok sınırlı ve düşük oluşu, güçlü ve bir ölçüde gelenekleşmiş kendiliğindencilik-irade zafiyeti-devrimci ve komünist hareketin belirgin bazı özellikleridir. Ortak çalışmalar, güç ve eylem birliklerinde bile devrimci örgütlerin çok geri bir durumda bulundukları herkesin kabul ettiği gerçeklerdir. Üstelik, devrimci ve komünist harekete yakın, düzene ve faşist diktatörlüğe karşı öfkeli, mücadeleye atılan veya atılmayan en hazır yığınların, yoğun ve açık "birlik" talebine rağmen bu böyledir.

Birlik mücadelesi, kesin bir sıçrama istek ve iradesi ve hatta, komünist hareketin tarihinde başarılmış bir devrimdir. Tarihin süregeldiği tarzda yapılmasını noktalayan ve yeni bir tarzda yapılmasını ateşleyen devrimci bilinç ve irade ortaya koyulmuştur. Tarihe bir başkaldırıdır. Birlik mücadelesi içerisinde yer alan komünist örgütlerimiz, kendi tarihlerine ve bununla birlikte, bir bütün olarak komünist hareketin tarihine ve gidişatına devrimci bir müdahalede bulunmuşlardır.

Uluslararası komünist hareket bakımından ele alındığında da birlik mücadelesi oldukça anlamlı ve tarihsel bir öneme sahiptir. Genel bir tablo biçiminde düşünüldüğünde, Stalin sonrası on yıllar, uluslararası komünist hareketin bölünüp parçalandığı, dağılıp küçüldüğü bir gerileme dönemi olmuştur. AEP2 ve ASHC'nin3 teslimiyetiyle bu eğilim en alt düzeye vararak, dibe vurmuştur. Öyle ki, günümüzde örgütsel dağınıklık ve ideolojik belirsizlik içerisinde olan uluslararası komünist hareketin varlık hakkı tehdit altındadır. Birlik mücadelesi ve bu yolda elde ettiğimiz muazzam başarı, UKH'nın4 yaşamakta olduğu bu parçalanma ve dağılma, küçülme eğilimine kendi konumumuzdan müdahale ederek, aşmak anlamına da geliyor. Komünist hareketin örgütsel bölünmüşlük içerisinde olduğu diğer ülkelerde de benzer gelişmelerin yaşanması beklenebilir ve beklenmelidir. Birlik, UKH'de eskiyi, statükoyu temsil eden eğilimin dışına çıkma inisiyatifi olarak da çok değerlidir ve büyük bir öneme sahiptir.

Siyasal açıdan ne söylenebilir?

Özellikle olayın tarihsel anlam ve önemi üzerinde durmamız, komünistlerin örgütsel birliğinin güncel ve siyasal açıdan daha az önemli ya da önemsiz olduğu anlamına gelmez. Ancak, birlik mücadelesiyle her şeyden önce niteliksel bir gelişmenin peşindeydik, esas hedefimiz doğru anlaşılmalıdır. Birlik mücadelesinde yola çıktığımız örgütlerimizden daha ileri, daha yetenekli bir öncü örgüt yaratmak istiyoruz. Güçlerin parçalanmışlığı yalnızca nicel güç kaybını getirmiyor, aynı zamanda daha da önemlisi komünist çalışmada düzey düşüklüğü ve nitelik zayıflığını da getiriyor. Birliğin güncel ve siyasal önemi mevcutlarından çok daha ileri öncü bir örgütün inşa edilmesinde somutlaşıyor. Doğal olarak bu inşa çalışması halen sürüyor. Proleter sınıf mücadelesinde büyük kavgalara tutuşabilecek büyük sorumluluklar üstelenebilecek öncünün inşası çalışmasını yürütüyoruz.

Birlik mücadelesi ve komünistlerin örgütsel birliğinin elde edilmesi, devrimimizin çok belirgin eşitsiz gelişiminin yüklediği devrimci görevler kavrandığında bizzat bu eşitsiz gelişmeye müdahale anlamına gelen ve Batı'da ikinci bir mücadele cephesinin geliştirilmesi ve sömürgeci faşist diktatörlüğün Batı'dan sıkıştırılmasında yapmamız gereken ve yapabileceklerimizin en fazlasını ve en büyük hızla yapmak üzere kendimizi ortaya koymaktır. Komünistlerin birliğinin mücadeleye güç ve atılım kazandıracağı şüphe götürmez. Tereddütsüz söyleyebiliriz ki, birlik başarılmış en devrimci görevdir, politik gelişmeler üzerindeki etki ve ağırlığı somut olarak ortaya çıkacaktır. Bu büyük tarihsel inisiyatif ve sıçramanın önemli siyasal sonuçlar yaratmaması düşünülemez bile.

Birlik Kongresi nasıl hazırlandı?

Birlik Kongresi çok somut olarak Nisan 1993'te, örgütlerin temsilcilerinin katıldığı Birlik Olanaklarını Değerlendirme Toplantısı’nda (BODT) kararlaştırıldı.

Hazırlıklar genel hatlarıyla, BODT'da kararlaştırılan birlik planına göre yürütüldü. BODT planının önderlikler tarafından onaylanmasının devamında BK gündeminde ele alınacak konularda tartışma materyallerini hazırlayacak bir komisyon oluşturuldu. Örgütlerin kongreleri toplanmadan önce, BK tartışma materyalleri aşağı yukarı hazırlanmıştı. Kongrelerin BK hedefine bağlanmış birlik planını kararlaştırmasından sonra önderlikler Birlik Kongresi Örgütleme Komitesi (BKÖK) kurdular. BKÖK'ün tartışma materyallerinin Birlik İradesi'nde yayınlanmasıyla, Kongre gündemi üzerine tartışmalar başlatıldı.

Birlik İradesi tartışma platformlarından birisiydi. Örgütlerimizde birleşmiş komünistler, Bİ'de düşüncelerini yazılı olarak ortaya koydular, tartışma yazılarını eleştirdiler ya da zenginleştirici tartışmalar yaptılar.

Değişik çalışma alanlarında düzenlenen ortak toplantılar önemli diğer bir tartışma ve hazırlık platformu oldu.

Her düzeyde ilişki sürdüren organ temsilcileri arasındaki tartışmaları ayrıca belirtebiliriz.

Hiç kuşkusuz, BK'ya gönderilecek temsilcilerin seçildiği delege toplantıları, BK gündemi üzerine tartışmaların yürütüldüğü önemli diğer bir platformdu.

Bunlara, seçilmiş delegelerin Birlik Kongresi oturumlarında yaptıkları tartışmaları da eklemeliyiz. Birlik mücadelesi ve BK hazırlık süreci MLKP-K kadroları için çok değerli ve zengin bir deneyim oldu. Devrimimizin bütün teorik, programatik, stratejik, taktik ve örgütlenme sorunları üzerine bir kez daha ve kolektif olarak düşünülmesi, inceleme ve tartışmalar, MLKP-K'nın bir üstünlüğü ve MLKP-K kadrolarının farklılığıdır.

Ama bu tablo içerisinde iki şey daha özellikle dikkat çekiyor; MLKP-K ciddi, sıkı ve sistematik, tamamen bilinçli ve iradi çabaların eseri olarak ilan edildi. Diğer hiçbir devrimci ya da komünist örgüt böylesine bilinçli ve iradi çabalara dayalı olarak kurulmamıştır. Bu MLKP-K'nın söz götürmez üstünlüğüdür. MLKP-K'nın oluşumunun bu kısa özeti, onu yaratanların sahip oldukları proleter demokrasi kavrayışını gösteren çok somut ve yeterli veridir. Bu demokrasi, sürecimize damgasını vuran kolektivizme de yaşam vermiştir. Üzerine ambarlar dolusu mürekkep ve kâğıt tüketilen, ama örgütlerin ve kadroların kendi yaşamlarında sosyalist demokrasiden fersah fersah uzak oldukları gerçeği göz önünde tutulduğunda, MLKP-K'nın sahip olduğu sosyalist demokrasi onun üstün yanlarından birisi olduğu gibi, elde ettiği değerli bir kazanımdır da.

Birlik Kongresi’nin birlik sürecindeki yeri nedir?

Birlik planı, BK'yı birlik çalışmasının en yetkili otoritesi olarak koyuyordu. BK -program, tüzük, strateji, taktik vb.- bütün sorunları görüştü, kararlaştırdı. Her iki örgütten BK delegeleri ayrı ayrı yaptıkları toplantılarda örgütlerini feshetmeyi kararlaştırdılar. Bunlar, birliğin kararlaştırıldığı oturumda Kongre'ye sunuldu. Kongre, delegelerinin örgütleri için aldıkları kararları ayakta alkışlarla selamladı ve "şan olsun" haykırışları arasında örgütler tarihe armağan edildi. Bu, Kongre'mizin kendi geçmişini de noktalamasıydı. Birlik kararıyla MLKP-K'nın ilan edilmesiyle de gelecek başlıyordu. Kökleri geçmişimize, etkileriyse bütün geleceğimize uzanan bir devrim olarak birliğin ebesidir Birlik Kongresi.

Kısacası, Birlik Kongresi, çok kesin bir geçmişi ve bir geleceği olan tarihsel bir eşik, bir sıçrama anıdır. Geçmişi TKİH ve TKP/ML Hareketi'dir. Geleceği ise MLKP-K'dır. Birlik Kongresi, TKP-ML Hareketi ve TKİH'den MLKP-K'ya yaptığımız devrimci bir sıçramadır.

Kongre atmosferi hakkında bilgi verir misiniz?

En başta Kongre mekânı ve ulaşım sisteminin çok iyi hazırlandığını belirtmek gerekiyor. Delegeler çeşitli güvenlik kuşaklarından geçerek götürüldüler. Elbette nereye gidildiğinin bilinmemesi, görülmemesi de bunun bir parçasıydı. Önceden saptanan kurallar ve metotlarla bütün bunlara uygun bir pratik sergilendi.

Delegeler bir araya geldikleri andan itibaren Kongre havasını solumaya başladılar. Hızla tanışma, tartışma, birbirini anlamaya çalışma ve kaynaşma sürecine girdiler. Karşı karşıya bulundukları ağır sorumluluğun, sıkı bir mücadele yürütme ihtiyaç ve psikolojisinin, dahası kimi ön yargıların baskısı altında olmalarına karşın sağduyuya ve komünist olgunluklarına gölge düşürmediler. Kökenlerine göre gruplaşmamaya özel bir önem verdiler. Sözcüğün tam anlamıyla müthiş bir coşku ve heyecan iliklere işlemişti.

Pankartlar ve şehitlerin fotoğraflarıyla donatılmış salonda her an canlı tartışmalar yaşanıyordu. Yatma, kalkma, yemek, güvenlik nöbeti vb. konularda baştan itibaren disiplin sağlanmıştı. Faşist diktatörlüğün olası bir saldırısına karşı silahlı direnme hakkının kullanabileceği tarzda hazırlıklar yapılmıştı ve günlük yaşamda bunun gereklerine uygun davranılıyordu.

Kongre'nin açılış tablosunu unutmak olanaksız. Tüm delegeler gerçekleştirdikleri tarihsel eylemin yüksek bilinciyle donanmışlardı. Gururluydular. Coşkuluydular.

En yaşlı delege sıfatıyla bir yoldaşın çağrısı. Saygı duruşu. Enternasyonal. Açış konuşması. Örgüt Merkez Komiteleri adına konuşmalar. Alkışlar. Tarihsel adımın zafer marşı başlamıştı artık. Mutluluk ve tebessüm sinmişti dört yana. Divan seçimi, iç tüzük ve gündemin belirlenmesi. Bütün bu konularda oy birliğiyle alınan ilk kararlar. Tüm delegelerin Kongre'nin büyülü havasında yitip gitmesi. Canlı, sıkı, düzeyli tartışmalar. Öneriler, itirazlar, eleştiriler, lehte ve aleyhte konuşmalar, oylamalar... Her gün asgari on saatlik çalışma süresi. Aralarda ve akşam oturum sonrası süren tartışmalar. Türküler, voltalar. Bir sonraki gündemin hazırlıkları. Oldukça yüksek bir tempo. Sınır tanımaz fiziksel ve zihinsel enerji. İnatçı, keyifli yoldaşça ikna çabaları. Her dakikası dolu dolu geçen saatler. Tartışmaların tamamlandığı her konuda oylamalar yoluyla ve alkışlar arasında kabul edilen düşünceler, kararlar.

Giderek kökleşen, adeta bin yıldır Kongre salonunda yaşıyormuşuz duygusu. Tüm varlığıyla Kongre'ye bağlanma. Sürekli yoğunlaşan kaynaşma, pekişen güven duygusu, en sert, en hararetli tartışmaların güçlü bir yoldaşlık atmosferinde gerçekleştirilmesi. "Amacı aşan" deyim ve vurgular nedeniyle delegelerin Kongre'ye açıklamaları. Espriler. Kahkahalar.

Hep yüksekte seyreden tartışma tansiyonu. Tartışma metinlerinin alınan kararlar doğrultusunda düzenlenmesi veya yeni kararların belirlendiği tarzda yazılı hale getirilmesi için seçilen komisyonların süregiden çalışmaları. Yetmek bilmeyen zaman.

Ve nihayet pek çok delegenin birkaç kilo verdiği yoğun tartışmaların noktalandığı gün. Gündemin ilgili tüm maddelerinin ele alınıp sonuca ulaştırıldığı an.

Artık sıra gündemin "örgütlerin feshi" ile ilgili maddesindedir. Her iki örgütten seçilmiş delegelerin katıldığı Birlik Kongresi içinde iki ayrı toplantı. Tartışmalar, değerlendirmeler... Delegelerin tek tek görüşlerini ortaya koymaları ve fesihle ilgili kararlarını, oylarını belirtmeleri. Aynı anda iki ayrı salonda hüznün, sevincin, hatıraların yumağında kullanılan oylar ve alınan fesih kararları. Her iki örgütün en eski üyelerince, TKİH ve TKP/ML Hareketi'nin tarihe armağan edildiğinin açıklandığı karar metinlerinin Kongre'ye okunması. Alkışlar. "Şan Olsun TKP/ML Hareketi'ne", "Şan Olsun TKİH'e" sloganları.

Bu tarihsel anın ardından yeni örgütün kuruluş kararı için tek tek isim okunarak yapılan oylama. Sonuç; oybirliğiyle kabul. Dinmek bilmez alkışlar. İsim üzerine tartışmalar, öneriler, Birlik zaferinin büyük heyecanı altında oylama yoluyla MLKP-K isminin ilanı. Alkışlar, sloganlar, marşlar. Yürekleri dolduran bir ezgi:

"Yükseliyor yapı"!

Her biri asgari 5 saatlik çalışmayı kapsayan ve baştan sona ateşli tartışmalara sahne olan 26 oturumun ardından birlik olanağı gerçeğe çevrilmişti. İlk günkü heyecanlarından ve enerjilerinden hiçbir şey yitirmeyen delegeler saat 17:30'da zaferi ilan ettiler.

Ve konuşmalar. Nisan Toplantısı delegasyonu (BODT heyeti) adına, Kongre çalışanları adına konuşmalar. Son olarak Divan Başkanı yoldaşın büyük bir heyecan ve coşkuyla yaptığı ve yoğun alkışlarla desteklenen kapanış konuşmasına, noktanın, olanca içtenlik ve mutluluğuyla yerinden fırlayan en yaşlı delegelerden biri tarafından konulması: "Yaşasın MLKP-K!" Sıkılı yumruk eşliğindeki bu doğal haykırış o anki duyguların yalın bir ifadesi olarak hatırlanacaktır.

Saygı duruşu, yeniden coşkuyla haykırılan enternasyonal, marşlar, alkışlar.

Yeni bir geleceğe büyük kavgalara, özgürlük, sosyalizm ve komünizm uğruna kahraman günlere hazır yürekler, yoldaşça bir mücadele atmosferinde örülen parti bağları. Komünistler kendi tarihlerini yapma iradesine sahip olduklarını göstermenin mutluluğuyla, pırıl pırıl gözlerle ve coşkulu yüreklerle vedaya hazırlanıyorlar Kongre mekanına...

BK'da MLKP-K ilan edildi. Bu, MLKP-K bakımından birlik sürecinin tamamlandığı anlamına mı geliyor? Birlik çalışmasının BK sonrasına sarkan görevleri var mı?

Kongremiz, hiç şüphe yok ki, 4/4'lük kurucu bir kongreydi. Programı, tüzüğü, strateji ve taktik sorunları kararlaştırdı, gelecek kongreye kadar MLKP-K'yı yönetecek Merkez Komitesi’ni seçti.

MLKP-K'yı ilan ederek beş yıldır süregelen birlik çalışmasına kesin ve son noktayı koydu. Bunlar komünist hareket bakımından muazzam bir gelişmeyi ifade eden büyük başarı ve kazanımlarımızdır.

Ülkemizde inanılması güç ve görülmemiş bir olaydır başardığımız iş. Fakat bütün bunlar, kurucu inşa çalışmasının Birlik Kongresi’nde tamamlandığı, olup bittiği anlamına gelmez. Doğal olarak inşa çalışması Kongre’nin bıraktığı yerden yürütülecektir, yürütülmektedir. Halen yürütülmekte olan ilişkilerin yeniden düzenlenmesi ve örgütsel inşa çalışması en acil görevler olarak önümüzdeki birkaç ayı kapsayan dönemde çalışmalarımızdaki ağırlığını koruyacaktır. Ne var ki, "kuruluş" çalışmasının, ilişkilerin yeniden düzenlenmesi ve örgütsel inşanın biçimsel olarak halledilmesiyle tamamlanacağı da düşünülemez. Kuruluş çalışması, MLKP-K'nın politik mücadelesinde kendini ortaya koyuşuyla, kendi dil ve tarzını geliştirmesiyle tamamlanabilir ki, bu, MLKP-K kadrolarının şekillenmesi ve kaynaşması sürecidir.

"Yeni bir dil, yeni bir tarz, kadroların yeniden şekillenmesi"... Özel olarak neleri anlatıyor ve nasıl gerçekleştirilebilecektir bunlar?

Yalnızca jargon ve üslup değişimi değil sorun. Hatta jargon ve üslup değişimi en önemli unsurlar içinde bile sayılamaz. Elbette ki, burada da bir değişim yaşanıyor, yaşanacak. Birlik mücadelesinin değişimi dönüşümü kapsadığını baştan beri biliyoruz. Değişim, birlik mücadelesi süresince yaşanageldi. Birbirimizden çok şey öğrendik. Birlik Kongresi’yle yaşadığımız değişim sürecinde kesin ve belirleyici adımı attık. Artık iki ayrı örgüt yok. Fakat süregelen değişimi MLKP-K pratiği içinde ilerletip, derinleştirmek ve olgunlaştırarak tamamlama kapsamındaki görevler varlığını koruyor.

Yeni dil, yeni tarz ve kaynaşmanın birçok unsuru BK'ya uzanan süreçte (BK çalışmaları dahil) belirdi. Bununla birlikte, birlik gerçekleşmeden (BK'dan) önce, yani ayrı ayrı örgütlerin varlığı ve çalışmalar temel veriyken bu sorunların çözümünün gerçekleşmesi, yeni bir dil ve tarzın olgunlaşıp çiçeklenmesi, kadroların kaynaşması olanaksızdı. Çünkü bunların başarılması, teorik öngörülerin ötesinde, yeni örgütün pratik devrimci faaliyetini gerektirir. Kadroların kaynaşması, yeni dil ve tarzın geliştirilmesi asıl olarak örgütsel birliğin elde edildiği BK sonrası yeni dönemin, yani MLKP-K'nın devrimci pratiğinin çözeceği sorunlardır. Bu yön ve boyutuyla kurucu çalışma sürmektedir ve bir süre daha gündemimizde kalacaktır.

Birlik, proletaryanın sınıf mücadelesinin en acil ve en yakıcı ihtiyacı olan öncü partinin, politik genel kurmayın yaratılması için, proleter sınıf mücadelesi için gerekli. Birlik mücadelesinde hep bu bilinçle hareket ettik. Yani en nihayetinde birlik de bir araç. Yakalamak istediğimiz düzey, hedefimiz çok açık. Devrim yangınını büyütmek, devrimin önderliği olarak, işçi sınıfı ve emekçi yığınların, gençliğin, emperyalizme, işbirlikçi kapitalist düzene ve faşist diktatörlüğe karşı, devrimci savaşımının örgütleyicisi ve önderi savaşçı militan devrimci öncü partiyi inşa etmeyi, yaratmayı hedefliyoruz. Yeni dil, yeni tarz, kadroların kaynaştırılması işte böyle bir devrimci pratiğin geliştirilmesinden başka bir şey değil. Tarihe armağan ettiğimiz örgütlerin özgül tarihleri ve kendilerini var ediş tarzları, doğal olarak, bu pratiğin ve ilişkilerin asıl ve özel ürünü olan kadroları da şekillendirmişti. İşte bu yetişkin insan unsuru, birlik mücadelesiyle hem örgütlerin ve hem de örgütlerin oluşturucu atomları olan bireylerin tarihsel varoluşuna müdahale etti. Bu başarılı müdahalenin devamı olarak, şimdi tarihi farklı biçim ve tarzda yapıyoruz. Çalışmaları, birlik mücadelesi sürecinin ve Birlik Kongresi’nin inşa ettiği değerler, aldığı kararlar yönetiyor. Eski örgüt bağları bitti, onlara son verildi. Bütün kadrolar yalnızca Kongre kararlarına ve MK'ya karşı sorumlular. Muhakkak ki, Kongre kararları bütün MLKP-K örgütlerinde incelenecek, tartışılacak ve tüm kadrolar onları özümseyecektir. Bugünün önemli görevlerinden bir bölümü olarak bunların başarılması yeni dil ve tarzın şekillendirilmesi, kadroların kaynaştırılması çalışmasının temel bir unsuru olarak, önemli bir ilerleme sağlamamızı da getirecektir.

Ancak, gerek kadroların kaynaştırılması ve yeniden şekillendirilmesinde ve gerekse yeni dil sorunlarının çözümünde, Kongre’nin şekillendirerek somut olarak kalıba döktüğü MLKP-K iradesi ışığında geliştirilecek devrimci pratik, MLKP-K'nın kendini ortaya koyuşu, politik mücadele ve çalışma tarzı belirleyici olacaktır.

Yeri gelmişken, Kongre belgelerini incelemenin sorumluluk sahibi her devrimcinin bir görevi olduğunu belirtelim. Ama, burada asıl olarak şuna işaret etmek istiyoruz. Birlik Kongresi belgelerinde kristalize olan MLKP-K iradesi başlangıç noktamız ve çalışmalarımızın kılavuz ipi olduğu içindir ki, kadro ve örgütlerimizin, BK belgelerini okuma-inceleme ve özümleme çalışması hemen önümüzde duran çok önemli görevleri içerisinde önde gelir. Kadro şekillenmesi ve parti bağları BK kararları temelinde geliştirilecektir.

Devrimci ve komünist örgütlerin kendine dönük geleneksel dar politika tarzına -ki örgütlenme ve çalışma tarzını da bu politika tarzının yönlendirdiği açıktır- devrimci eleştiri yoluyla düşünce ve kavrayış bazında aştık. Ama asıl olan yeni tarzı pratik olarak kurmak. Bu yeni tarz, her alanda devrim yangınını büyütmek, bu yangının orta yerinde MLKP-K'yı geniş işçi ve emekçi yığınların devrimci savaşımının örgütleyicisi ve önderi olarak geliştirecek politik çalışmanın örgütlendirilmesi ve geliştirilmesi yolundan pratik olarak kurulacaktır. Örgütsel inşa çalışması elbette her şeyden önce kuvvetlerimizin yeniden düzenlenmesi ve örgütlenmesini kapsıyor. Bu bakımdan daha şimdiden büyük mesafeler de kaydettik. Fakat örgütün araç olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Örgütsel inşanın bütünleyicisi; örgüte can veren, onu ete kemiğe büründüren, kendini politik mücadelede var ediş tarzıdır. MLKP-K, bugün temel sorunun, geniş işçi ve emekçi yığınların politik öncüsü, onların faşist diktatörlüğe karşı savaşımının örgütleyicisi ve önderi olarak politik mücadelede kendini ortaya koymak olduğunu biliyor. Bu, MLKP-K'nın varlık nedenidir. Komünist hareketteki kendiliğindenliğe, irade zafiyetine ve dar grupçuluğa -ve tabi- bütün bunların üretip şekillendirdiği egemen politika tarzına karşı mücadele içinde doğan ve bu mücadele sayesinde diğer hiçbir devrimci örgütün sahip olmadığı birleştiricilik yeteneğine sahip olan MLKP-K yeni tarzı yaratabilecek hazırlık, bilinç, irade ve görüş açısına sahiptir.

Bütün bunların, yeni bir dil ve tarzın, kadroların kaynaştırılması ve yeniden şekillendirilmesinin, çok somut bir mücadeleyi gerektirdiği de şüphe götürmez. Önceki tarihsel varoluş biçimleri nedeniyle örgütlerin mücadele ve çalışma tarzının üzerindeki izlerinin eskiye dair bir kısım olumsuz alışkanlıkların etkilerinin kadrolarda şu ya da bu düzeyde yansıması kaçınılmazdır. Zaten yeniden şekillenme ihtiyacının temel bir nedeni de buradadır. Kadroların bu etkilerden, izlerden, alışkanlıkların kalıntılarından kurtarılması ve yeni tarzın gereklerine göre şekillenmeleri çok somut bir görevdir.

Bu, pratik olarak bir özeleştiri, yani devrimci yenilenme sorunudur. Eski, çürük, ilerlememize engel olan ne varsa ondan kurtulma sorunudur. İstisna tanımayan bir şekilde bütün kadrolar bu mücadelenin konusudur; diğer bir anlatımla değişim, devrimci yenilenme bütün kadroların sorunudur. Demek ki, yeni dil ve tarzın geliştirilmesi, eskinin kalıntılarına karşı mücadeleyi de kapsar. Doğal olarak bu mücadele tamamen, yeni tarzı geliştirme pratik devrimci çalışmanın bir sorunu olarak, yeni pratiği güçlendirecek, önünü açacak ve yeni pratik içinde kadroların inisiyatif ve yaratıcılığını geliştirecek biçimde yürütülecektir. Sonuç olarak özetlemek gerekirse, yeni tarz dediğimiz şey parti bağlarının ve parti çalışmasının pratik olarak, devrimci eylem içinde kuruluşu ve işte bu çalışma içerisinde, eski tarzın yansımalarına karşı mücadele ve yine eskinin kadrolar üzerindeki iz ve etkilerine karşı mücadele dahil, kadroların, parti kadroları olarak yeniden şekillenmesinden başka bir şey değildir.

 Notlar

1 MLKP’nin merkezi yayın organı Partinin Sesi’nin birinci sayısında yer alan bu röportajın orijinal başlığı “Bir delege yoldaşla kongre ve birlik üzerine röportaj”dır.

2 AEP: Arnavutluk Emek Partisi

3 ASHC: Arnavutluk Sosyalist Halk Cumhuriyeti

4 UKH: Uluslararası Komünist Hareket

 

 

Marksist Teori

Yaygın Süreli Yayın
Varyos Yay. San ve Tic. Ltd. Şti. İmtiyaz Sahibi: Şengül Güneş Bali
Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Şengül Güneş Bali

Bize Ulaşın

Çakırağa Mah. Çakırağa Cami Sokak Birlik Apt.
No: 8/10 Aksaray/İstanbul (0212) 529 15 94
E-posta: info@marksistteori.org Twitter: @mt_dergi