Devrimci Bireyin Bilgi Birikimi Ve Yordamı Üzerine

Tarihsel Ve Teorik Arka Plan

Bilgi politika, güç ve iktidar ilişkisinin kurucu düşünsel harcı ve aklını temsil eder.

Komünist parti teorisinin elementar düşüncesi, işçi sınıfı ve ezilenlerin devrimci kurtuluş bilincinin dışarıdan aktarılacağını/götürüleceğini söyler. Bu köklü ve temel fikir üzerine varlık kazanan komünist parti, toplumsal tarihin kayıt altına aldığı diğer siyasal parti form ve örneklerinde de görüldüğü gibi, soykütüğü derin tarihe uzanan bir bilgi ve politika ilişkisini deşifre eder. Bilginin iktidar ve politikayla varoluşsal kopmaz ilişkisi, sınıflı tarihin her evresinde farklı formuyla ve özgül örgütlenişiyle karşımıza çıkar. Bilgi, azınlık egemen sınıfların tekelinde güçlü ve çok yönlü bir siyasal enstrüman olarak işlev görür.

Antik Grek'te Platon'la başlayan (Platon'un devleti filozofların yönetmesi gerektiği fikrini bir başlangıç kabul edersek) siyasal teori/felsefe gelenek ve çizgisi, bilgi ve politikanın egemen sınıf iktidarında merkezileşmesini, kurumsallaşmasını önerir ve teorize eder. Başından beri söz konusu siyasal teori ve iktidar geleneği, egemen sınıfın bilgi tekelini mutlaka kendi elinde, entelektüel zümreyi ise emrinde bulundurmasını vaaz eder. Maddi üretim araçlarına sahip sınıf entelektüel üretim araçlarına da hükmeder, bilgiyi daima kontrolde tutar, kendi yararına olan bilgiyi dolaşıma sokar.

Komünist parti, işçi sınıfı ve ezilenlerin en ileri sınıf bilincini ve örgütlü iradesini temsil eder. Tarihsel ve pratik misyonu işçi sınıfını kendi devrimci sınıf bilinciyle buluşturmak, “kendinden sınıf olma” halinden “kendisi için sınıf” düzeyine taşımak ve erişilen devrimci kapasiteyle toplumsal devrimi gerçekleştirmektir. Komünist parti bu asli misyonunu yerine getirebilmek için kendi sınıf bilgisini/bilimini üretir ve örgütler. İşçi sınıfı ve ezilenlere “kendisi için sınıf”, yani devrimci sınıf rolünü oynamanın bütün bilgisini eylemiyle taşır, politik maddi-fiziki bir güce ulaşmayı sağlar. Burjuva egemenlik dünyasının verili bilgisini, düşünce yöntemlerini, bilinç biçimlerini devrimci sınıf bilinci ve eylemiyle yıkmaya girişir. Bu rolünü başarıyla yerine getirebilmek için çağın ulaşılabilir devasa bilgisini ve işçi sınıfına içkin olan devrimci kapasite ve özellikler bilgisini marksist bir yordamla edinir. Bu bilgileri devrimci sınıf savaşını ihtiyaçları doğrultusunda yeniden işler, düşünce ve kavramlara dönüştürür.

Bilindiği gibi marksizm bilim, felsefe, politika bileşenleri üzerine yükselen organik ve bütünlüklü bir yapıyı tanımlar. Marksizm kendini var eden bu üç ana mecradan ve bir bütün olarak toplumsal hayattan beslenerek canlılığını ve sağlamlığını korur. Ham veya işlenmiş tüm bilgileri yeniden irdeler, çözümler ve adlandırır. Yeni ve somut bilgi formlarını zihinsel dolaşıma ve politik söyleme dahil eder. Böylece marksizm kendi bilgi teorisini üretir, besler ve zenginleştirir. Tarihsel devrimci pratik tarafından elenen eski ve geçersiz fikir, teori ve bilgileri ayıklar. Devrimci pratiğin önünü açacak en canlı, yeni ve devrimci bilgi, fikir ve aklı kurar, güncele hazır hale getirir ve sınıf savaşımının hizmetine hasreder.

Marksist komünist hareketin bilgi teorisinin izi sürüldüğünde, komünisti “pratik materyalist” olarak tarif eden Marks'ın Feuerbach Üzerine Tezler konağına varılır. Tezler marksizmin praksis felsefesinin başlangıcını ve temelini oluşturur. Kurucu temel yapıtlarla başlayan ve klasik felsefeye son veren bilgi kuramı ve metodolojisi daha sonraki yapıtlarda muazzam bir gelişme ve derinleşme düzeyine ilerler. 18 Brumaire, Ailenin Devletin ve Özel Mülkiyetin Kökeni, Kapital, Doğanın Diyalektiği, Anti-Dühring gibi temel yapıtlar, marksizmin bilgi kuramı ve yönteminin farklı alanlara uygulanışının en gelişkin örneklerini belgeler.

Marksizmin bilimsel (teorik) yöntemi tarihsel ve diyalektik materyalizmde karşılığını bulur. Praksis yordam ve kavrayış bize materyalizmin bilimsel bilgi ve felsefi düşünüş pratiklerinin özgül prosedürler izleyerek gerçekleştiğini söyler. Örneğin, tarihsel materyalizmin teorik mantığının ve bilgi kuramının, bilime (doğa vs.) uygulanış prosedürü bir yöntem oluşturur. Hakeza diyalektik materyalizmin teorik/felsefi düşünüş, çözümleme ve soyutlama mantığı aynı metodolojinin bir başka formunu somutlar. Tarihsel ve diyalektik materyalizmin farklı alanlarda ve birbiriyle sıkı ilişki içinde işlev görmelerinin, doğa ve topluma spesifik uygulanış prosedürlerinin marksizmin metodolojisini teşkil ettiği söylenebilir. Bu bağlamda marksizmin diyalektik metodu denildiğinde, tarihsel materyalizmin teorik mantığına ve epistemolojisine yaslanarak, toplumsal olguları, siyasal olayları, doğa ve toplumdaki karmaşık süreçleri, total bir ifadeyle bilginin nesnelerini diyalektik materyalist mantık ve dizge içinde çözümleme, soyutlama ve adlandırma işlemi anlaşılır.

Gelgelelim marksizme salt bir bilgi kuramı olarak bakılamaz. Marksizm bir bilgi teorisinden çok fazla elementar bileşene sahiptir ve esasen bir politik ontolojiyi betimler. Marksizmi kendisini var kılan elementar öğelerinden yalnızca birine indirgeyen tüm düşünme yöntemleri ve pratik jestler, marksizmin bütünlüğünü parçalar, devrimci yapısını bozar. Marksizmi sadece bir bilgi kuramı bağlamıyla ele alanlar ve marksist eserlerde yazılanları dünü, bugünü, yarını, doğa ve toplumu her yönüyle tam açıklayan, her şeyin bilgisini veren ve her şeyin çaresini gösteren mucizevi reçeteler gibi kabul edenler, marksizmi yapıbozuma uğratır. Onu dogmatizme, doktrinarizme, ölü soyutlamalara ve kuru ezber bilgilerine dönüştürür. Bu tarz bilgi kuramı ve düşünsel yöntem kavrayışları, marksizmi hem devrimci diyalektik yönteminden hem de politik varoluş toprağından koparır.

Sınıf mücadelesi sahasında teori ve pratik ilişkisinde rol alan praksis yordam, aynı zamanda siyasal pratiğin verimli toprağında en gür düşünsel gelişimini gösterir, bereketli hasatlar verir. Devrimci bilgi ve yöntemin devrimci pratik amaçlara bağlı olarak işlev görmesi ve kendini gerçekleştirmesi praksis yordamın en tam anlatımı ve varlık gerekçesidir.

Marksizmin Bilgi Kuramı Ve Metodu Bahsinde Üç Dev Atılım Figürü: Lenin, Gramsci Ve Lukacs

Marksist komünist hareket üzerine genel bir okuma ve araştırma yapan her devrimci birey, Lenin, Gramsci ve Lukacs'ın marksizmin teori ve pratik ilişkisi, bilgi kuramı, devrimci bilinç ve kitlelerin ideo-politik eğitimi konuları üzerine yüksek teorik yoğunlaşma gösteren ve marksizme bu alanlarda düşünsel ve pratik katkılar sağlayan üç büyük komünist teorisyen figürü olduğunu daha ilk anda görebilir.

Lenin 20. yüzyılın başında devrimci bilinç konusunu teorik pratiğin merkezine çeker. “Ne Yapmalı” adlı çalışmasıyla komünist parti teorisini yeniden ele alır ve devrimci praksisin öncüsü formunda teorikleştirir. Komünist öncünün işçi sınıfına dışarıdan bilinç götürme temel fikrini yeni boyutlarda derinleştirir ve buna uygun örgütsel formu kurgulayıp uygular. Bu yanıyla 2. Enternasyonal’in diğer partilerinden kopar. 2. Enternasyonal’in öncü ve büyük partilerinin marksizmi bir bilgi kuramı ve kitleleri bu öğretiyle eğitme faaliyetiyle sınırlayan ve dolayısıyla kendiliğindenliğe gömülmüş sağ çizgisinin karşısına, Lenin devrimci savaş örgütü ve dışarıdan bilinç götürmeyi, eylemli bilinç biçiminde ortaya koyar. Ne Yapmalı'da güçlü bir kendiliğinden bilinç eleştirisi ve reddi fikrinin yanı sıra, öncü partinin bir tartışma, eleştiri ve bilgi üretim okulu olması, devrimci bilgi birikiminin praksis yolundan kurulması vurguları önemli çizgiler olarak belirir.

Lenin öncü partinin en ileri devrimci teoriyle donanması ve bilgi birikiminin daima güncel, canlı ve yüksek düzeyde tutulması gerektiğini vaaz eder. İşçi sınıfı ve ezilenlere bilinç taşımayı tam bir praksis yordamıyla kavrar ve partisinin tarzı haline getirir. Düşünceyi davranıştan, bilinci eylemden kopartmaz. Bilmeyi yapabilmek olarak kavrar ve pratikleştirir. Teori ile pratiğin birliğini ve yüksek uyumunu savunur. “Devrimci teori olmadan devrimci hareket olmaz” şiarı, “öncü teorinin kılavuzluk ettiği pratik” gibi yüksek soyutlamaya dayalı veciz vurgular ve formülasyonlar Lenin'e aittir ve onun devrimci praksis yordamını kristalize eden devrimci metotlardır.

Lenin, ezilen sınıfların devrimci eğitimini pratik politika zemini ve zamanı üzerinde yapan öncü devrimci kadroların, aynı zamanda kendilerini de eğitmeleri gerektiğini, “eğiticilerin eğitilmesi” praksis kuralının asla unutulmaması gerektiğini vurgular. Parti okulları kuran ve yöneten bir lider olarak, devrimci bilgi birikimine her zaman yüksek önem ve değer verir. Kendi devrimci entelektüel bilgi birikimi dahil olmak üzere, Bolşevik yönetici ve kadroların belli konularda veya çok yönlü olarak bilgi birikimlerinin yükseltilmesi için özel kararlar alır, çeşitli eğitim uygulama yolları geliştirir.

Marksizmi sınıf savaşımı bilimi olarak kavrayan Lenin, sınıf mücadelesinin teori ve pratiğinin gündemine gelen her konuda çok sayıda teorik, felsefi ve politik eser üretir. Bir “marksist bilgi okulu” gibi çalışır. Yazdığı eserlerle marksizmin bilgi kuramını ve bir bütün olarak marksizmi büyük katkılarla geliştirdiği ve 20. yüzyıl marksizmini biçimlendirdiği tartışmasız kabul görür. Lenin hayatın her anında ve alanında devrimci praksisi uygular. Bir devrimci önder ve entelektüel olarak, daima bilginin disiplinli bir emekçisi olur. O Peter Paul Kalesi’nde hapisteyken ya da Sibirya'da sürgündeyken sürekli okur, tartışmalar yapar, düşünceler geliştirir ve yazar. İsviçre'de sürgündeyken kütüphaneleri mesken tutar, derin “bilgi kazıları” yapar. Bilgiden fikir, teori, tarz üretir. Genç Bolşevik kadrolara seminerler verir, devrimci birikimlerini ve donanımlarını yükseltmeleri için yöntem kazanmalarını sağlar. Parti okulunda dersler verirken, kongrelerde konuşurken veya toplantılara hazırlanırken bilgiyi çok iyi çalışır ve bir silah gibi hazırlar. Lenin, Sovyet devletini yönetirken de aynı praksis yordamı ve önder üslubuyla, büyük şevk, ciddiyet ve bitmez-tükenmez öğrenme iştahı ve devrimci bilgiyi üretme çabasıyla yürür.

Lenin'in çağdaşı ve 3. Enternasyonal’in genç önderler kuşağının yetkin temsilcilerinden olan İtalya Komünist Partisi lideri A. Gramsci praksis felsefesi üzerine yeni ve derinlikli boyutlarda düşünsel çalışmalarıyla dikkat çeker. Yaptığı teorik çalışmalarıyla marksist komünist harekete değerli miras ve katkılar bırakır. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Avrupa'da beklenen devrimlerin daha doğum eşiklerindeyken birer birer kaybedilmesinin ardından, karşıdevrim dalgasıyla kıta Avrupa’sının siyasal rejim haritası hızla değişmeye başlar. İtalya'da faşizm iktidara gelir. Gramsci faşist diktatörlük tarafından tutsak edilip hapishaneye atılır. Gramsci bu yeni karşıdevrim konjonktüründe devrimin olanaklarını düşünür ve bu doğrultuda hapishaneyi bir devrimci akademiye çevirir. Teorik ve entelektüel birikiminin faaliyet mekanı haline getirir. 11 yıllık hapishane hayatı boyunca marksizmin temel sorunlarını kendi kavramlar setini oluşturarak çalışır. Devrim, parti, siyasal strateji, hegemonya, rıza, eğitim ve kültür konularını eksen aldığı geniş boyutlu düşünsel ve yazınsal çalışmalar yapar. Verimli ve değerli düşünceler üretir. Yeni teorik önermeler ve kavramlar geliştirir. Gramsci'nin “Hapishane Defterleri” olarak ün yapan teorik külliyatında praksis felsefesi anahtar kavram rolünü oynar. Çünkü Gramsci marksizmi praksis felsefesi adıyla çağırır ve yazılarında bu anlamıyla kullanır.

Gramsci bilgi kavramıyla bağlı eğitim, aydınlar, kültür, entelektüel birikim vs. konularını yıllarca çalışır. Bilgi kavramını parti, sınıf ve aydınlar dolayımıyla derinlikli biçimde inceler, çözümler. İşçi sınıfının organik aydınlarını kendi saflarında yetiştirme imkanlarına eğilir. Bu bağlamda devrimci eğitim ve birikimin politik sınıf savaşımındaki kilit konumunu yeni ideo-politik kavramlar düzeyinde teorileştirir. Bilginin rıza üretimi için kullanımı, ideolojik hegemonyanın inşasında bilginin, aydınların ve halkın sağduyusu denilen akıl ve kanaatlerin rolü gibi pek çok teorik tez ve soyutlamayla, marksizme değerli girdiler sağlar. Gramsci'nin eğitimle ilgili görüşleri ve çalışmaları 20. yüzyılın ortasından sonra “ezilenlerin pedagojisi” fikrini ve bu rotada yürüyen bir “eğitim modeli”ni esinler.

Gramsci'nin aydın-entelektüel birey tarifi tam da komünist parti kadrolarının entelektüel misyonlarını tanımlar ve devrimci bilgi birikimi perspektifi sunar: “Her tür entelektüel katılım biçiminin ayrı tutulabileceği hiçbir insan faaliyeti yoktur: Homo Faber, Homo Sapiens'ten ayrılmaz. Her insan kendi mesleki faaliyetinin dışında belli bir aydın faaliyeti gerçekleştirir, yani o bir ‘filozof’, bir sanatçı, bir beğeni insanıdır, özel bir dünya anlayışına katılır, bilinçli bir ahlaki davranış çizgisine sahiptir, böylelikle de bir dünya görüşünün sürdürülmesine veya değiştirilmesine katkıda bulunur.”[1]

Aynı dönemde bir başka marksist teorisyen figürü olan G. Lukacs ise, praksisi teorik-felsefi boyutlarıyla teorik pratiğin konusu yapar. Özne-nesne, şeyleşme, yabancılaşma kavramları etrafında ve sınıf bilinci bağlamında inceler. Felsefi ve metodolojik açıdan içerik derinleştirmeleri yapar. Özgün bir siyaset kavramı ve yorumu geliştirir. Praksisi ve eyleyen özneyi devrimin güncelliği fikrinin merkezine alır. Lenin ve Gramsci gibi tarih sahnesindeki devrimci özneye seslenir ve devrimci öznenin kendi iradi ve bilinçli zembereğini, politik aklını kurmasını önerir. Eyleyen politik öznedeki “aklın kötümserliği” jestine karşı, “iradenin iyimserliği” ufkunu vurgular. Marksizmin bilgi kuramı ve yönteminin konturlarını belirginleştirir, praksis bilincini berraklaştırır. Bilgi kavramını sanat ve estetik alanına yapılandırır.

Praksis Yolunda Devrimci Bilgi Birikimini Kurmak

İlk Çağ Grek felsefesinin temel kavramı olan praksis, “eylem, etkinlik, yapıp etme ve uygulama” anlamlarını içerir. Bir Grek tanrıça ismi de olan praksis, “kendi amacını içinde taşıyan insan etkinliği” eş deyişiyle, bilinçli insan eylemi anlamı taşır. Aristoteles tarafından felsefi içerik ve kapsamına kavuşturulan tanımına göre, praksisin üç temel anlam ve işlev boyutu bulunur: “teori, pratik ve yaratıcı üretim”. Praksis, eyleyen öznenin teori, pratik ve yaratıcı üretim faaliyetinin bütünlüğünü ifade eder. Kavram Marks tarafından bütün oluşturucu öğe ve anlamlarını içerecek biçimde kavranır ve “teori ile pratiğin birleştiği” (ya da ayrılmazlığı) bağlamıyla yeniden kurulur ve teorik kullanıma sokulur.

Praksis gibi bilgi kavramının da etimolojik kökeni Grek felsefesidir. Bilgi ve bilim sözcüklerinin doğum yeri bir başka felsefe kavramı logos'tur. Antik Grek felsefesinin en temel ve vazgeçilmez kavramlarının başında gelen logos'un ilk yalın anlamı söz olmakla birlikte, çok geniş bir anlam ve sözcük yelpazesini resmeder. Logos, “bilim, akıl, düşünce, düşünme yetisi, öğreti, açıklama, gerekçe, temellendirme, kanıt, tez, tanım, anlam, söylem, tartışma, yasa ve evrensel kurucu yasa” gibi geniş bir anlam haritasını kapsar.

Episteme ve gnosis sözcükleri, bilgi, bilim anlamıyla logos'tan türetilen iki temel kavramdır. Epistemoloji bilginin bir teorik yöntemle/disiplinle elde edilişi, bilme sürecinin çözümleme ve kavramlaştırılmasını anlatır. Praksis yordam kendi teorik pratiğiyle bilme sürecini gerçekleştirir, bilgiye ulaşır ve epistemolojisini inşa eder. Marksizmin epistemoloji ve ontoloji ilişkisine getirdiği köklü devrimci yenilik, bilgi kavramının dosdoğru teori ile pratik bütünlüğü içinde kurulmasından başka anlama gelmez. Bilim, konusu her ne olursa olsun, nesnenin bilgisini anlamak ve kullanmak üzere kavrar, avucunun içine alır ve araştırır. Bilme sürecinin sonunda, bilgi nesnenin özüne ve özelliklerine dair yeni bilgiler, bulgular keşfedilir, eski bilgiler sınanır ve yeniden tanımlanır. Bu bilimsel işlemle bilginin olanaklılığı, geçerliliği ve işlevselliği değerlendirilir, ölçülür. Bilim, teori ile pratiğin, varlık ile bilincin ilişkisini kurallı düşünsel yöntem ve kimi pratik usullerle araştırıp tanımladığına göre, marksizmin teori ile pratik ilişkisini kuran yöntemi bilimseldir ve marksizmin bilim bileşeniyle üretilen bilginin bilimsel bir değeri ve karşılığı vardır.

Marksizmin praksis felsefesinin kurucu perspektifi ve ilkeleri Feuerbach Üzerine Tezler'de bütün boyutlarıyla ayrı ayrı işlenir, teorik bakımdan kristalize edilir ve 11. Tez’de özetlenir: “Filozoflar dünyayı yalnızca değişik biçimde yorumladılar, oysa sorun onu değiştirmektir.” Tezler praksisi bir bütünlük içinde kavrayan her marksist komünist bireye dünyayı değişik biçimlerde yorumlama ve değiştirme eyleminin asla birbirinden ayrılmayacağını açıklar. “Pratik materyalist” öznenin dünyayı yorumlama ve değiştirme eylemini hazır bulduğu koşullara hücum ederek gerçekleştirilebileceğini emreder. Böylece tarihsel, teorik ve entelektüel bilgi birikiminin de bir devrimci eylem ve çalışmanın vazgeçilmez, ihmale gelmez başat konusu ve “hakikati” olduğu kendiliğinden ortaya çıkar.

Marksist için praksis yolundan dünyayı yorumlama ve değiştirmenin ön koşulu, marksizmin devrimci düşünme yöntemini ve bilgi kuramını kavramak ve özümsemektir. Komünist devrimci birey için bilgi birikiminin ilk koşulu ve görevi marksizmin düşünme, eyleme ve bilgi biriktirme yordamını elde etmektir. Devrimci birikimi marksizmin metodolojisine ve devasa bilgi külliyatına yaslanarak gerçekleştirmektir. Dünyaya ve sınıf savaşımına marksizmin optiğinden bakan komünist özne, verili ve hazır olandan yola koyulur. Bu zemin devrimci mücadelenin verili düzeyidir. Devrimci özne verili koşullar bütünü ve gerçeği içinde kendi öğrenimini, eğitimini ve birikimini gerçekleştirir ve ilerletir.

Dünyanın ve çağın bilimsel bilgisine ulaşmak, onu devrimci hakikat bilinci halinde kurmak, ideo-politik, bilimsel, entelektüel birikim ve kapasiteye dönüştürmek, devrimci öznenin varoluş niteliğini gösterir. Bilgi birikimi komünist devrimci bireyin zorunlu ve vazgeçilmez asli ödevidir. Devrimci birey bilgisiz olamaz, bilinçsiz yaşayamaz. Bilgi ve bilinç devrimci bireyin içkin hakikatidir. Hiçbir devrimci özne bu kurucu hakikatten kaçamaz. Çünkü varoluşsal misyonu ve konumu, devrimci özneyi her daim dünyanın gerçeğiyle ve bilgisiyle yüz yüze getirir ve zorunlu ilişkiye sokar. Toplumsal hayat devrimci özneye durmadan sorular sorar ve cevaplar üretmesini ister. Mevlana'nın “Sual de bilgiden doğar, cevap da” sözü sanki devrimci özneye sınıf savaşımı ve dünyadaki yerini, misyonunu hatırlatmak için söylenmiş gibidir. Devrimci özne sınıf savaşımının her anında ve tüm uzamlarında bilgiye ihtiyaç duyar, bilgiye dayalı çalışır. Büyük önder Mao'nun veciz ifadesiyle, “Bilgi olmadan fikir olmaz”. Zira bilgi, sınıf savaşının teorik aklının ve politik söyleminin temelini ve mayasını oluşturur.

Sınıf savaşımında devrimci özne bilinçsiz sürecin bilinçli aktörü rolüyle yer alır. İradi, kasıtlı ve bilinçli faaliyetiyle dünyayı değiştirme pratiğini örgütler. Marksist yöntem ve bilgiyle devrimci bilincini kuran özne, bilgiyi sınıf savaşımının tüm cephe ve mevzilerinde çok yönlü ve amaçlı bir “alet çantası” gibi etkince kullanır. Tarihsel, teorik ve entelektüel bilgi birikimi ve çalışmasıyla, teorik aydınlatma, propaganda, bilinçlendirme ve eğitim yapar. Siyasi pratiğin devrimci aklını ve politik söylemini kurar. Siyasal stratejiyi düşünür ve kurgular. Politik ajitasyonla ezilenlere güncel ve devrimci eylem bilgisini/çağrısını taşır. İdeolojik eleştiri söylemlerini, devrimci estetik, beğeni, hukuk, sanat vs. normlarını ve değerlerini ortaya koyar. Politik askeri savaş teorisini, tekniklerini pratik bilgiler kılavuzu haline getirir. Örgüt yönetim bilgilerini geliştirir vb. Hasıl-ı kelam, total devrimci faaliyet bilgi birikimini ve üretimini şart koşar, devrimci özneye asli bir görev olarak buyurur. Devrimci özne bu buyruğu siyasal faaliyetin içinde yerine getirir.

Sınıf savaşımının politik uzamına boylu boyunca yerleşen komünist parti, faaliyetini ve örgütsel varlığını “politik işbölümü” temelinde farklı cephe, alan ve sektörlere böler ve kuvvetlerini mevzilendirir. Devrimci özne verili politik ve örgütsel işbölümü zemininde rolünü oynar, bulunduğu vasatta kendini ve devrimci bilincini üretir. Bilgiyle ve devrimci birikimle varoluş ilişkisini de buradan kurar. Bilgi nesnesi ve bilme süreci öncelikle bulunduğu alan ve kendi siyasal pratiği potasında gerçekleşir. Geniş manada ise, devrimci birikim tüm sınıf savaşımı sathında elde edilir. Komünist devrimci birey kendini sınıf savaşımının tüm ihtiyaçlarıyla ve onun çözüm bilgileriyle ilişkili ve sorumlu görür. Bir devrimci önder ve nefer olarak, “dövüşürken biriktirme”, “yürürken öğrenme” yolundan yürür. Daha iyi dövüşebilmek, devrimci atılımlar ve zaferler hazırlamak için durmadan bilgiyi devşirir, devrimci aklın tezgahında işler ve hünerlice kullanır.

Devrimci mücadelenin tüm alanlarının bilgisiyle donanmak ve dövüşkenlik kapasitesini yükseltmek, devrimci bireyin asli ve ihmale gelmez ödevlerinin başında gelir. Farklı mücadele cepheleri ve sayısız bilgi konuları verili olduğuna göre, her alanın veya konunun spesifik bilgilerine ulaşmak, vakıf olmak ve bu bilgileri gerçek bir birikime ve eylem kılavuzuna dönüştürmek, kasıtlı bir bilgiyi, yönelimi, bağlanmayı ve sistematik çalışmayı gerektirir. Bu bağlamda praksis yordam, bilmeyi yapabilmek olarak devrimci öznenin önüne koyar ve en pratik yolu önerir. Devrimci özneye günün verili göreviyle bağlı olduğu faaliyeti bahsinde, praksis bilgiyi devşirmesini ve soyut düzeyde yeniden kurmasını salık verir. Örgütsel görev ve işbölümüyle belirlenen varlık zemini üzerinden harekete geçmesini ve bilgi-bilme sürecini başarıyla gerçekleştirmesini söyler. Örneğin, partisinde bir teorisyen veya propagandist görevini üstlenen bir devrimci bireye, bulunduğu elverişli koşul ve imkanlar vasatında, sınıf savaşımı pratiğinin önünü açacak derinlikli konu incelemeleri, yeni okumalar, araştırmalar ve yazılı düşünsel eserler üretmesini emreder.

Hapishanedeki bir propagandacı yazarın okuma, inceleme, kapsamlı araştırmalar yapma ve yazınsal ürünler hazırlama imkan ve koşullarıyla, semt faaliyetinde ya da üniversite kampüsünde, fabrikada, kır gerillasında faaliyet yürüten devrimci öznenin bilgi edinme koşul ve imkanları kıyaslanamaz biçimde birbirinden farklı ve eşitsizdir. Tüm bu mekan ve işbölümü farklılıklarına rağmen, praksis yordam her alanda güçlü ve anlamlı bilgi birikiminin ve tecrübeyi de kapsayan devrimci birikimin sağlanabileceğini gösterir. Komünist devrimci birey kendiliğindenliğin akışına kendini terk etmediği müddetçe, her alanda kendi birikimini hazırlamanın imkan ve yöntemlerini, en elverişli eğitim, öğrenim, okul vs. biçimlerini bulabilir.

Semtte örgütçülük yapan bir devrimci özne, hazırlayacağı seminerlerle, okuma-tartışma gruplarıyla kendine bir okuma, inceleme, tartışma ve bilgiyi sunma yolu bulur. Bu çalışmasıyla asgari propagandacı olma düzeyini test eder.

Hızla bilgi biriktirmek isteyenler için konferans, panel, sempozyum ve tartışmalara etkince katılma, izleme ve bilgilenme başka bir bilgiye ulaşma yoludur.

Politik, askeri savaş cephesinde yer alan bir komutan da tarihsel, teorik ve entelektüel bilgiyi elde edebilir. Kendi verili koşulları içinde erişebildiği tüm bilgi kaynak ve materyallerini en etkin biçimde değerlendirerek fikirlerini ve bilgilerini derinleştirebilir.

Bilgiye Ulaşmak, Bilgiyi Çalışmak Ve Üretmek İçin: Eğitim, Öğrenim, Praksis Yordam

Bilimsel bilgiye ulaşmak, bu bilgiyi kavramak ve çalışmak, düşünsel üretimlere dönüştürmek yoğun bir praksis süreçte gerçekleşir. Bilgi, fikir ve eylem uğrakları praksis bilgi inşasının birbirini bütünleyen geçiş halkalarını oluşturur. Söz konusu geçiş ve bütünlüğü sağlayan en can alıcı pratik ise, diyalektik materyalist yönteme yaslanan devrimci öğrenim ve eğitimdir.

Devrimci bireyin bilgi birikiminin ilk ana yolu tüm çeşit zenginliğiyle politik eğitimi önceleyip merkeze alan devrimci eğitimdir. Devrimci eğitim enformel, dinamik ve zengin bir karakter taşır. Parti okulu, akademi gibi kimi eğitim kurum ve süreçlerini kapsaması, devrimci eğitimin kendine mahsus enformel niteliğini değiştirmez. Ezilenlerin politik eğitimini önceleyen devrimci eğitim, kimi geleneksel okul, eğitim metotları ve öğrenme biçimlerinden de yararlanır. Formel burjuva eğitime marksist diyalektik metot ve öğrenme prosedürlerini uygular. Yeni eğitim biçim ve içerikleri yaratır. Bu yeni enformel eğitim, praksis sahasında bireysel öğrenim ve kolektif eğitim pratiklerini iç içe geçirir, birbirini tamamlayan ve besleyen bir bilgi birikimi ve “ezilenlerin pedagojisi”ni inşa eder. Devrimci okul, dinamik, esnek, canlı, katılımcı, sürekli yenilenen eğitim ve öğrenim formlarıyla, yaratıcı ve üretici metotlarla varlık kazanır.

Devrimci eğitim ve öğrenim okulunun uzamı bütün bir devrimci hayat sahasıdır. Devrimci özne, verili devrimci hayata diyalektik materyalist metodolojiyi uygulayarak, çağın ve sınıf savaşımının bilimsel bilgisini devşirir. Bireysel çalışma, hazırlık ve etkinlikle eğitim süreçlerine katılır. Eleştirel akıl, tartışma ve öğrenme yoluyla bilgi düzeyini artırır.

Devrimci eğitim, komünist özneye ihtiyaç duyduğu teorik, ideo-politik, felsefi, estetik, teknik, askeri vb. hazır marksist külliyat ve devrimci deneylerin bilgisini aktarır. Kapasitesine uygun becerilerini geliştirme imkanlarını sunar, yeteneklerini forma sokar, uzmanlaşmasını sağlar. Devrimci özne parti eğitiminin kendisine sunduğu marksist bilgi kuramı ve sınıf savaşımı deneylerinin bilgisinden en iyi ve yüksek verimde yararlanır, bu bilgileri özümser ve gerçek bilgi birikimine ve entelektüel kapasiteye dönüştürür.

Devrimci bireyin bilgi birikiminin ikinci anayolu ise, bilimsel öğrenme süreci, daha tam ifadeyle bilgiye ulaşma, bilgiyi çalışma ve üretme praksisidir. Devrimci eğitim gibi, devrimci öğrenim de praksis yordamla varlık kazanır ve gelişir. Devrimci eğitim ve kolektif öğrenme/bilgilenme biçimlerini bir yana koyarsak, öğrenme süreci esasen bireysel entelektüel faaliyet olarak vücut bulur. Bireysel öğrenim süreci, devrimci öznenin “bilimsel çalışma”, “bilim yapma” pratiği olarak da kavranabilir. Bireysel öğrenim ve bilgiye ulaşma süreci, devrimci eğitimden çok daha özel ve meşakkatli bir faaliyeti karakterize eder. Gerçek ve anlamlı devrimci bilgi birikimi ve entelektüel kapasitenin kazanılması ancak ve yalnızca bireysel öğrenim, bilgiyi çalışma ve üretme çabasıyla elde edilebilir.

Bilme süreci, teorik düşünme ve bilgileri belli usullerle elde etme sürecinden başka bir şey değildir. Dar anlamda bilim yapmak, teorik düşünmek, fikirler geliştirmek ve yeni kavramsal soyutlamalar yapabilmektir. Bilgiden fikre, olgudan kavrama varan soyutlama eylemi uzun ve zorlu zihinsel emek süreci ve çaba gerektirir. Teorik düşünme ve soyutlama yeteneği kazanmış her devrimci özne, kendine has bir üslupla ve bilimsel yordamla bilgiyi çalışabilir ve bağımsız fikirler geliştirebilir. F. Engels'in Anti-Dühring adlı yapıtında vurguladığı gibi, “Düşünmenin sabit yolları doğuştan gelmezler onlar edinilirler ve bir kez edinildiler mi doğru kullanımları profesyonel bir yeterliliğe denk düşer.” Devrimci birey, her şeyden önce asgari düzeyde teorik düşünme, bilgiyi işleme, çözümleme ve soyutlama özelliğini bir marifet olarak kazanmayı hedefler. Bireysel öğrenim ve devrimci bilgi birikimi bu arka plan üzerine yükselir. Devrimci özne, marksizme yaslanarak elde ettiği bu düzey ve düşünsel nitelikle olguları kavrar, analiz eder ve belli kavramsal soyutlamalara kavuşturur.

Bilgiye ulaşma ve bilgiyi çalışma öncelikle bir pratik çalışma sistemini zorunlu kılar. “Bireysel çalışma sistemi” kurmadan gerçek anlamda bilimsel bilgi, devrimci birikim ve entelektüel kapasite kazanılmaz. Tecrübeyle kazanılan pratik bilgi, duyular ve gözleme dayalı ampirik bilgi, genel kültür vasatının sunduğu genel geçer ve kulaktan dolma bilgi vb. kaynak ve yollar, gerçek bilimsel ve devrimci bilgiyi vermez. Gerçek bilimsel bilgi ancak okuma, inceleme, çözümleme ve soyutlama boyutlarını kapsayan, eleştirel akıl, bireysel disiplin ve diyalektik materyalist yönteme dayalı bir çalışma sistemiyle gerçekleşir.

Komünist partinin sunduğu kimi somut perspektif ve prosedürlerin yanı sıra, marksist komünist hareketin kurucu önderi başta gelmek üzere, komünist ve devrimci önderlerin bilgiye ulaşma ve bilgiyi çalışma pratiklerinin yöntemsel açıdan incelenmesi verimli ve derinlikli kavrayışlara hizmet eder. Marksist önder ve teorisyenlerin, bilimsel-teorik konuları inceleme yöntemlerini somutlayan yapıtlarının da aynı bakış açısıyla değerlendirilmesi can alıcı katkılar sağlar ve bireysel çalışma sistemini kurmaya kılavuzluk eder.

Marks, Engels, Lenin ve diğer devrimci önderlerin biyografilerini okuyan her devrimci birey, bilgi birikimi konusunda yöntemsel açıdan çok şey öğrenebilir ve bireysel çalışma sistemi için yöntem kurucu bilgilere ulaşabilir. Devrimci önderlerin bilgi birikimi ve üretimi konusuna göz atan bir devrimci özne, ilk bakışta güçlü öğrenme merakı, isteği ve hazzını keşfedebilir. Sistematik çalışma, muazzam öz disiplin, okuma ve araştırma sürekliliği, konuları titizlikle inceleme, düşünsel kapasiteyi geliştirme iradesi ve yüksek sorumluluk bilinci vs. bize entelektüel emeğin zorlu sürecini ve bireylerden istediği marifetler skalasını sunar. Örneğin, devrimci önderlerin okuma, inceleme ve araştırma konularına dair, defterler dolusu notlar almaları hemen gözümüze çarpar. Bu tür çalışma usulü bir bilimsel çalışma prosedürünü gösterir ve bireysel çalışma sisteminin kılavuz bilgilerinden birini sunar. Okuma, araştırma, inceleme süreçlerini eleştirel ve analitik biçimde yapmaları bir başka karakteristiğe, etkin okuma pratiğine işaret eder. İnceledikleri eserlere dair değerlendirmelerini ve eleştirilerini yazılı notlar haline getirmeleri etkin okuma ve bilgi işleme, fikri somutlama ve kayıt altına alma çabasını belgeler.

Bilme süreci, bilginin nesnesini çalışmak ve kavramak açısından belli esaslara dayalı bir bireysel çalışma sistemini zorunlu kılar. Zira bilgiye ulaşmak ve çalışmak, okuma, inceleme, çözümleme ve kavramsallaştırma süreci yoğun bir entelektüel emek sürecini karakterize eder ve gereksinir. Okuma ve incelemeye dayalı bir bilimsel çalışma sisteminin asgari prosedürünü şu şekilde özetlemek mümkündür: amaçlılık, sistemlilik, süreklilik, işlevsellik, verimlilik, birikim ve hafıza oluşturmak.

Doğa ve toplumsal işbölümü tarafından belirlenen bilginin envai çeşit hali, alanı ve konusu bulunur. Tarih bilgisi, cins bilgisi, yönetim bilgisi, savaş bilgisi, mesleki bilgi, teknik bilgi, sanat bilgisi vb... Bilgi türlerine ve konularına gelişigüzel bir bakış dahi bilgiye ulaşma ve çalışma sorununun ne denli zorlu bir entelektüel faaliyet konusu olduğunu hemen gösterir. Devrimci özne bu zoru başarır.

 Merak ve istek bilgiye ulaşmanın, olan biteni görmenin, görünenin arkasındaki diyalektik ilişkileri çözümlemenin itici gücüdür. Bilme süreci merak, istek, ihtiyaç gibi kişisel itici dinamikler tarafından koşullanır. Doğanın ve toplumsalın sonsuz ve devasa bilgisi karşısında devrimci birey, bilgiyle ilişkisini örgütlü varlık, devrimci amaçlar ve praksis biçimde kurar. Devrimci bilgi ve öğrenim konusunda kişisel merak, istek ve ihtiyacını devrimci mücadelenin öncelikli ve belirleyici konularıyla örtüştürür. Bu zeminde konu seçimleri yapar, yola koyulur. Tam bir amaç açıklığıyla çalışacağı konuya enerjisini hasreder, öğrenme hazzı ve iştahıyla yürür.

Sistemlilik gerçek bir bilgi birikimi sürecinin olmazsa olmaz bir başka çalışma koşulunu ve öz disiplin ilişkisini oluşturur. Sistemli bir okuma, inceleme ve araştırma olmadan, gerçek ve kayda değer bir öğrenim süreci gerçekleştirilemez. Devrimci birey sistemli okuma ve inceleme için gündelik hayat akışını düzenler, zamanını planlar ve çalışma planını uygular. Amaca varmak, doyurucu ve verimli bir bilgi-fikir düzeyi elde etmek bakımından düzenli okumalar yapar. Devrimci hayatın ritmi ve değişen zorlu koşulları bazen amaçtan ve konudan kopmayı getirebilir. Çalışmanın kesintisiz sürdürülmesi için burada başka bir devrimci sorumluluk ve öz disiplin perspektifi olan süreklilik devreye girer. Belirli bir amaçtan kopmama ve çalışmanın sürekliliğini güvenceleme hali devrimci özne tarafından iradi biçimde ve her momentte yeniden kurulur.

İşlevsellik bilginin zihinsel süreçte etkin kullanımını, bilginin geçerliliğini, özelliklerini, yararını açığa çıkarır, test eder ve tanımlar. Etkin okuma ve inceleme gerçek bir bilgi yolu açar, bilgiye ve fikre işlevsellik kazandırır. Düşünsel ve teorik canlılığı, gelişimi besler. Etkin okuma, verili bilgiyle edinilmekte olan bilgiyi rezonansa sokar, fikir ve bilgileri çarpıştırır. Bilgi zihnin bu işlem potasında teorik ve pratik bakımdan işlev kazanır. Fikirsel çalışmaların maddesi olarak hazır ve bilinçli hale gelir. Etkin okuma, konuyu ve fikri tam olarak kavrayan, irdeleyen ve çözümleyen eleştirel okumayı anlatır. Etkin okuma sorular sorar, düşünsel planda tartışır, benzer bilgi ve fikirleri kıyaslar, ayrım noktalarını/nüanslarını belirler. Bu okuma, eleştirel çözümleme ve bilimsel irdelemenin sonunda, ihtiyaç duyulan praksis bilgi soyutlanır. Böylece okumanın ve incelemenin bir sonraki aşaması olan verimliliğe adım atılır.

Kapsamlı ve derinlikli okumalar/incelemeler bilgi konusunu bütün boyutlarıyla ve güçlüce kavramayı ve elbette verimliliği sağlar. Verimliliğin asgari düzeyi, bilgi konusunun tam kavranmasıdır. Gerçek ve anlamlı verim ise, elde edilen bilginin “etkin kullanımı ve yeniden üretimi”nde cisimleşir. Bilgiden fikir üretmek, olguları kavramlaştırmak, sorunları devrimci bilgi kavramlarıyla betimlemek, çözümlemeler yapabilmek, konuyu anlaşılır ve kavranabilir kılmak, bilgiyi nitelikli çalışmanın ve verimliliğin aracı yapmanın başat ve somut kanıtıdır.

Devrimci birikim çok katmanlı bir olguyu betimler. Birikim bilgi, fikir, teori, beceri, tecrübe, teknik, değerler vb. boyutlara uzanan geniş bir çerçeveye işaret eder. Devrimci bilgi birikimi okumada, incelemede, araştırmada, tartışmada, öğrenmede, eylemde, duyguda, gözlemde, sezgide, kısacası akılda ve hafızada bize kalan her şeydir. Bu bilgi bazen bir kavram, bazen kapsamlı bir teori, ilginç bir anekdot, bir metafor ya da slogan olarak hafızada kalandır. Devrimci özne okuyarak, araştırarak, yaşayarak, gözlemleyerek, tecrübe ederek ve tüm bunları soyutlayıp bilgi formlarına dönüştürerek birikim yaratır. Düşünce üreterek, yaratıcı üretimle kendini besleyerek birikimini büyütür.

Devrimci bilgi birikimi, bilme sürecini tamamlamakla son bulmaz. Bilgi türlerine bilgi tasnif edilir, kavramsal düzene ve teorik uzama yerleştirilir. En önemlisi bilgi hayatı değiştiren praksisin mihenk taşında sınanır. Bilgi birikimi gerekli-gereksiz her türlü bilginin zihin dünyasına ve hafızaya üstün körü yığılmasıyla gerçekleşmez. Amorf ve düzenlenmemiş, yeterince işlenmemiş bilgi, eksik çalışılmış bilgidir ve çoğunlukla işlevsiz kalır. Hatta bu tip bir bilgi istifleme tarzı genellikle “birikim arızası” yaratır.

Bilgi birikiminin gerçek bir entelektüel kapasiteye sıçrayabilmesi için bilginin tür ve alanlarına göre düzenlenmesi, canlı, işlevli bir hafıza oluşturulması can alıcı bir husustur. Zira hafıza devrimci bilgi birikiminin ve hakikat bilincinin kaynağıdır. Birikim ve hafıza olmaksızın bilgi teorisi işlev kazanamaz. Verili bilgi düşünsel bakımdan yaratıcı üretime dönüştürülemez, devrimci ve yararlı rolünü oynayamaz.

Devrimci öznenin gerçek bir entelektüel olarak işlev görmesi için daima birikim düzeyini ve bilgiyi nitelikli kullanma eylemini yükseltmesi gerekir. Entelektüel birikim çok yönlü okumalar, incelemeler ve bilgi üretme çabasının sonunda tecessüs eder. Devrimci özne, tarih, felsefe, bilim, politika, sanat, edebiyat gibi geniş bir bilgi yelpazesinde sistematik okuma ve yöntemle bilgi birikimleri yaparak, bu birikime yaslanıp fikir, söz ve teori üreterek entelektüel rolünü oynar.

Dipnotlar

[1] Hapishane Defterleri'nden aktaran D.W. Livingstone, Gramsci ve Eğitim, Ed. Carmel Borg, Joseph Buttigieg, Peter Mayo, Kalkedon Yayıncılık, 2011

Marksist Teori

Yaygın Süreli Yayın
Varyos Yay. San ve Tic. Ltd. Şti. İmtiyaz Sahibi: Şengül Güneş Bali
Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Şengül Güneş Bali

Bize Ulaşın

Çakırağa Mah. Çakırağa Cami Sokak Birlik Apt.
No: 8/10 Aksaray/İstanbul (0212) 529 15 94
E-posta: info@marksistteori.org Twitter: @mt_dergi