Arjantin Devrim Tarihinden Bir Yaprak: PRT Ve Santucho

Devrimci İşçi Partisi (PRT), 1965’te kuruldu. 1980’e kadar süren aktif politik yaşamında PRT, Arjantin tarihindeki en önemli devrimci partilerden birisi oldu.

PRT, özellikle işçi sınıfı mücadelesiyle kent ve kır gerilla savaşımını birleştirmeyi öngören siyasi çizgisiyle iz bıraktı. PRT’nin bu çizgisi, bir yandan, dar bir gerilla çekirdeğinin mücadelesini halkın mücadelesinin yerine geçirmeyi öngören fokocu çizgiyle, diğer yandan ise, silahlı mücadeleyi “gerillacı sapma” olarak gören Troçkizmle uzun bir iç mücadelenin ürünü oldu.

1970 Temmuzu’nda yapılan PRT V. Kongresi’nde Halkın Devrimci Ordusu (ERP) kuruldu. PRT, ERP’yi “işçi sınıfının ve halkın silahlı kolu” olarak tanımlıyordu. V. Kongre kararından aktarırsak: “Devrimci halkın silahlı mücadelede burjuvazinin ordusuna karşı kullandığı ordu, işçi sınıfı ve halkın silahlı kolu, askeri gücüdür. Parti ise mücadelenin tüm alanlarında, askeri, ekonomik, politik, alanlarında bütün halkın siyasi önderliğiyle göreviyle donanmış, salt proleter, nitelik olarak yüksek olan örgüttür.”

PRT, kuruluş yıllarında kendisini “Troçkist” olarak tanımlamayı kabul etmemiş, ancak 1966’da IV. Enternasyonal’e üye olmuştu. IV. Enternasyonal üyeliği, 1973’e kadar parti içinde bir mücadele konusu oldu. Örneğin IV. Enternasyonal’den kopuş, 5. Kongre’de de oylandı ama reddedildi. PRT, 1973’te Troçkist IV. Enternasyonal’den koptu. PRT’nin silahlı mücadeleye girişmesi, Troçkizmle hesaplaşmasında belirleyici unsur oldu. PRT’yi oluşturan gruplardan Troçkist PO’nun (işçi Sözü) ve lideri Moreno’nun “gerillacı sapma” olarak nitelediği silahlı mücadele iradesi, PRT’de devrimci netleşmeye yol açtı. PO’nun sendikalara ve sendikal mücadeleye dayanan parti anlayışı giderek geriledi ve politik mücadeleye, tüm halk içinde politik çalışmaya ve politik iktidar mücadelesine dayanan parti anlayışı galip geldi.

4. Enternasyonal’den kopuşa paralel olarak PRT, yeni bir enternasyonalizm anlayışına da yöneldi. Latin Amerika’nın güneyinde bulunan dört ülkede emperyalizme karşı devrim ve sosyalizm için mücadele eden başlıca örgütleri bir araya getiren yeni bir uluslararası örgütlenmeye girişti. Bu çabaların sonucunda Uruguay’dan Tupamarolar, Şili’den MIR (Devrimci Sol Hareket) ve Bolivya’dan Ernesto Che Guevara’nın kurduğu ELN’nin (Ulusal Kurtuluş Ordusu) sürdürücüleri, Devrimci Koordinasyon Birliği (JCR) çatısı altında biraraya geldiler. JCR Dergisi adıyla ortak bir yayın çıkardılar. PRT, 1973’teki Pinochet darbesinden sonra MIR’e önemli miktarda mali ve teknik yardım yapmak, 1972’de Bolivya’daki Banzer darbesinin ezdiği ELN’ye geniş çaplı eğitim ve kadrolaşma çalışması yardımları gibi enternasyonalist dayanışma örnekleri gerçekleştirdi.

JCR, Che Guavera’nın “Üç Kıta Konferansı”na (Tricontinental) gönderdiği ünlü tarihsel mesajda geçen “Halklar tarafından izlenmesi gereken yol, Vietnam’ın yoludur; gerillaların Yankee emperyalizminin baskı güçlerine üstün gelmek ve devrimci zaferi hızlandırmak için Koordinasyon Konseyleri kurabilecekleri Bizim Amerikamız’da da izlenecek yol budur” fikrinin ete kemiğe bürünmüş halidir. Zaten JCR kuruluş bildirgesi de Che’nin bu sözüne atıf yaparak başlar.

Politikacı, subay ve işadamlarının kaçırılması; postanelere, bankalara yönelik kamulaştırma eylemleri, gıda maddesi taşıyan kamyonlara saldırılar düzenleyerek bunların yoksul semtlerde dağıtılması; çok sayıda askeri kışlanın basılması ve cephaneye el konulması; ERP’nin çıkardığı gazete Kızıl Yıldız’ın silahlı ve üniformalı militanlarca fabrika önlerinde satılması; Tucuman bölgesinde, şeker işçilerinin mücadeleleriyle iç içe geçen kır gerillası mücadelesi gibi çok çeşitli eylem ve mücadele biçimleri yürüttü PRT ve ERP.

PRT, General Ongania’nın askeri diktatörlüğüne karşı mücadele içinde gelişti. 1973’te Cordoba 141. Taburu’nun ele geçirilmesi, tabur komutanının kaçırılması ve taburun tüm cephanesine el konulması, en önemli eylemlerinden biri oldu. 1973’te cuntanın yerini alan anayasal Campora hükümeti döneminde PRT, kendisine saldırmadığı sürece hükümete ve polise saldırmama, emperyalist şirketlere ve orduya karşı ise savaşı sürdürme kararı aldı. Ortaya çıkan legal olanakları geniş ölçüde kullandı. Sendikalarda ve halk örgütlerinde mevziler elde etti. PRT 1973’ten sonra sürekli büyüdü. Sanayi proletaryasının mücadeleci kesimlerini çatısı altına çekti. Ülkenin kuzeyindeki, işçi sınıfının en yoksul ve mücadeleci kesimini oluşturan şeker işçileri, tarihi boyunca PRT’nin en büyük desteği sağladığı kesim oldu. En yüksek noktasında PRT’nin yaklaşık 5 bin aktif üye, 15 bin sempatizanı ve destekçisi vardı.

ERP ise, 1973 sonrası dönemde giderek bölük ve tabur gücünde birlikler oluşturmaya başladı. Bu dönemde ERP, ilk kez kıra da açılım yaparak Tucuman bölgesine gerilla kolu çıkarttı. Ancak sınırlı bir bölgeye sıkışan kır gerillası, Arjantin ordusunun bölgedeki tüm köyleri “stratejik köyler” içine toplaması ve Tucuman şehrindeki sola azgınca saldırması sonucu giderek tasfiye oldu.

Arjantin siyasi polisi, PRT’nin önderi Santucho’yu defalarca elinden kaçırdıktan sonra, onu imha etmek için, özel bir istihbarat timi kurdu. Bu tim, darbeden kısa bir süre sonra, 19 Temmuz 1976’da Santucho’nun bulunduğu eve ulaştı ve üç PRT yöneticisiyle birlikte Santucho’yu katletti. Faşist cuntacılar, birisi hariç, PRT Politbürosu’nun tüm üyelerini katlettiler. PRT, 1977’de üyelerini yurtdışına çıkarma kararı aldı ve sürgüne çekildi. Parti, sürgünde iç tartışmalara boğuldu, 1979’da ikiye bölündü. Yurtdışındakiler, 1979’da örgütledikleri PRT Kongresi’yle ERP’yi dağıtma kararı aldılar. PRT’nin politik çalışmaları ise giderek fiilen tasfiye oldu. Ancak PRT-ERP’nin ve Santucho’nun devrimci mirası, yeni gelişen Arjantinli antiemperyalist, devrimci örgütlerce sahipleniliyor ve bayraklaştırılıyor.

Cunta döneminde yaklaşık 3 bin PRT’linin katledildiği tahmin edilmektedir.

Teoride Doğrultu’nun okurlarına, PRT’nin tarihine ve önderi Santucho’nun yaşamına dair, PRT tarafından kaleme alınmış iki yazıyı sunuyoruz. PRT’nin halen sağ kalan önderlerinden Luis Mattini’nin “Eylemsiz bir marksizm onun için marksizm değildi, o her alanda bir eylem adamıydı” sözleriyle tanımladığı PRT Genel Sekreteri Mario Roberto Santucho’yu, ya da partisinin verdiği isimle “Komutan Markos”u devrimci duygularımızla anıyoruz.

NOT: PRT ve Santucho’yla ilgili, Türkçe’de yayımlanmış en geniş kaynak, Belge Yayınlan’ndan çıkan, Gaby Weber’in yazdığı “Gerilla Bilanço Çıkarıyor” isimli röportaj kitabıdır. PRT’nin yanı sıra, MIR, ELN ve Tupamorolar’la ilgili bilgi bu kitaptan edinilebilir.

Marksist Teori

Yaygın Süreli Yayın
Varyos Yay. San ve Tic. Ltd. Şti. İmtiyaz Sahibi: Şengül Güneş Bali
Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Şengül Güneş Bali

Bize Ulaşın

Çakırağa Mah. Çakırağa Cami Sokak Birlik Apt.
No: 8/10 Aksaray/İstanbul (0212) 529 15 94
E-posta: info@marksistteori.org Twitter: @mt_dergi