Sayı 6 / Temmuz-Ağustos 1996

Dergimizin Temmuz-Ağustos ‘96 sayısıyla ve bu kez zamanında merhaba. Dergimizin periyodundaki düzensizlik ve aksamalara artık bir son verme kararlılığındayız.

* * *

“Zindanlar, Sınıf Mücadelesi ve Devrimci Tavır” başlıklı yazı, faşist diktatörlüğün Batı’da yalnızca devrimci hareketi değil, fakat onun önderliğinde geliştirilen devrimci ve demokratik kitle hareketini ezmeye ve kitlesel tutuklamalara yöneldiği bir süreçte yazıldı. Gerek bu saldırılar sonucu tutsak düşen ya da düşecek olan, zindan deneyimi olmayan devrimcilere, gerekse de şu an zindanda bulunan ve devletin psikolojik fiili terörle teslim almak istediği tutsaklara ön bilgiler sunmak, birikmiş deneyimleri aktarmak amacıyla kaleme alındı. Zindan deneyimi bulunmayan herbir devrimcinin “alan”ı, sorunlarını, karşılaşacağı saldırı ve tuzaklar ile bunlar karşısında geliştirilmesi gereken ve geliştirebilecek mücadeleleri tanıması, bilmesi açısından yararlı olacağını umuyoruz.

Dünyanın her yanında olduğu gibi Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da da, zindanlar, burjuvazinin en önemli saldırı merkezlerinden biridir. Burjuvazi, ekonomik-toplumsal sistem ve yapısının bir sonucu olarak milyonlarca "suçlu" üretir. Bunların bir kısmı, "adli suçlu" olarak tanımladığımız kişilerden oluşur. Cinayet, hırsızlık, ırza geçme, uyuşturucu, yaralama vb. suçlardan tutukludurlar. Bu kişiler ve davranışlar kapitalizmin yarattığı toplumsal coğrafyanın ürünüdür, orada yetişirler. Bugün Amerika zindanlarında bir milyon mahkum olması "gelişmiş ve uygar" Amerika'nın nasıl bir insan malzemesi ve toplumsal doku ürettiğine çarpıcı bir örnektir. Burjuvazi için mahpustaki insan, kişiliği ezilmesi, devletin yasalarını çiğnediğine bin pişman edilmesi ve iradesinin, ruhsal dünyasının korkunun yönlendireceği bir şekle sokulması gereken kişidir. Bu, tam bir köleleştirme ve hayvanileştirme politikasıdır.

Parti büyüyor, gelişiyor ve güçleniyor. Bu süreç, derinliğine ve genişliğine, niteliğin ve niceliğin gelişmesi olarak çok yönlüdür. Kadro sorunu, özelde de kadroların eğitimi ve hazırlanması, burada özel bir yere sahiptir. Çünkü, bu sorun, partinin geleceği fethetmesinin, geleceğe güvenle yürümesinin, faşizmin, burjuvazinin ve gericiliğin, her türden oportünizm ve revizyonizmin saldırıları karşısında sarsılmadan kale gibi sağlam durmasının, vb. kilometre taşlarından biridir.

Ezilen tüm sınıf ve tabakalara önderlik ederek dünyayı değiştirme yetenek ve gücüne sahip en devrimci sınıf olan proletaryanın, günümüz Türkiye’sinde, aşağıdan sınıfların iktisadi, sosyal, ideolojik ve siyasal sorunlarını kapsayacak geniş bir mücadele zemini üzerinde hareket ettiğini, derinleşen iktisadi ve siyasi kriz ortamında tarihsel ve siyasal misyonuna uygun davrandığı, bu anlamda gündeme ağırlığını koyarak diğer sınıflara “itiş” verdiği, siyasal/toplumsal gelişmelere gerektiği gibi müdahale de bulunduğunu ifade etmek oldukça güçtür.

PKK Genel Sekreteri Abdullah Öcalan, kasım 1994 başlarında AGİK (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı)’na üye çeşitli emperyalist ve gerici burjuva devletlerinin başkanlarına gönderdiği üç sayfalık bir mektupta; “Dünyada Kürt sorunu kadar acil müdahale gerektiren önemli bir sorun yoktur” dedikten sonra, “Dış dünyanın (yani, emperyalist ve gerici burjuvazinin -PD) atacağı bütün adımları, yapacağı bütün girişimleri desteklemeye” (abç) söz veriyordu. Öcalan, 6 Aralık 1994’de Budapeşte’de toplanan AGİK doruğunda biraraya gelen emperyalist ve gerici burjuva devlet yöneticilerine yönelik olarak Özgür Ülke’ye telefonla ilettiği açıklamasında ise şunları söylüyordu:

Patrick Kessel "Cezayir Savaşında Yaşananlar ve Cumhuriyette Bozulmanın Kısa Tarihçesi" adlı yazısı ile dökümanlara dayalı olarak sömürgeci-emperyalist Fransa'nın "hür dünya" adına yaptıklarının güzel bir resmini çizmiştir.

Bu yazı, 1960 yılında yayınlanmak üzere, FKP denetimindeki, bir yayınevine anlaşmayla verilir. Ancak çok geçmeden, yazı yayınlanmaz. Çünkü anlaşmayı yapan yayınevi müdürü görevinden alınır, mahkemeye verilir. Eski yayınevi müdürünü ihbar eden, yeni gelen yayınevi müdürü olur. Bu da FKP'nin sömürgeler ve ulusal sorunda sahip olduğu sosyal şoven politikalarının bir sonucudur.

Marksist Teori

Yaygın Süreli Yayın
Varyos Yay. San ve Tic. Ltd. Şti. İmtiyaz Sahibi: Şengül Güneş Bali
Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Şengül Güneş Bali

Bize Ulaşın

Çakırağa Mah. Çakırağa Cami Sokak Birlik Apt.
No: 8/10 Aksaray/İstanbul (0212) 529 15 94
E-posta: info@marksistteori.org Twitter: @mt_dergi